Hidrosel, halk dilinde torbaların şişmesi, su toplaması ve — su fıtığı — olarak da bilinir. Yeni doğmuş bebeklerde yaygın olarak görülür (%6).
Hidrosel nedir?
Erkek çocuklarda — testisleri sarıp çevreleyen — kılıflar arasında normalden fazla sıvı birikimesi sonucu testis torbasının (skrotum) şişmesine hidrosel (hydrocele) denir. Hidrosel terimi, Yunanca hydro; su ve cele; tümör kelimelerinden gelir.
Normalde — testis ile bu zarlar arasında, testisin kayganlığını sağlamak için 0,5 -1 ml. sıvı bulunurken hidroselde bu sıvı miktarı 100–200 ml. hatta bazen çok daha fazla hacimlere ulaşabilir.
Hidrosel nasıl oluşur?
Anne karnında bebeğin oluşumu esnasında karın bölgesinden torbalarına doğru bir kanal uzanır ve bu kanalda ilerleyen testisler torbalara doğru indikten sonra bu kanalın karın ile bağlantısı kesilir. Bazı durumlarda bu kanal kapanmaz. Açıklık küçük ise karın içi sıvısı bu açıklıktan geçerek torbalarda ve testis çevresinde şişliğe neden olur.
Hidrosel zararsız bir durum olarak kabul edilir. Çocuk için kendisi bir tehlike yaratmaz. Ancak olayın nedeni olan açık prosessus vaginalis giderek genişleyip, karın içi organların sığabileceği hale gelince, hastalık kasık fıtığına dönüşmüş olur. Fıtık boğulması olarak anılan, karın içi organların kese içinde sıkışması durumu, organların ilk kez dışarı çıktıklarında bile gelişebilir (bkz: Boğulmuş fıtık). Hidroseller normal olarak doğumdan sonraki birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolur. Bu sebeple 2-3 yaşından önce ameliyata gerek görülmez. Ayrıca torbalara uygulanan travma, testis ve epididim iltihapları sonucuda hidrosel oluşabilir. Bu tipi erişkin erkeklerde ve daha yaşlılarda görülür.
Hidrosel Tipleri
- Primer Hidrosel — Konjenital, Doğumsal
- Sekonder Hidrosel — Edinsel, Erişkin
Primer Hidrosel (Konjenital, Doğumsal)
Anne karnında testis, karın içi yerleşimlidir ve gebeliğin 14. haftasından itibaren karnın alt bölgelerine doğru ilerler ve sonrasında skrotum denen testis torbasına iner. Bu iniş sırasında birlikte sürüklenen karın zarı (periton) bir eldiven parmağı tarzında skrotuma kadar testisle birlikte iner.
Doğumdan bir süre sonra bu kesecik kapanarak ipliksi bir yapı halini alır, bu kesecik kapanmaz ise karın içi sıvısı bu açıklıktan geçerek testis etrafında skrotumda birikir ve şişliğe neden olur bu oluşan durum hidrosel olarak adlandırılır, eğer açıklık büyükse karın içi organlar burdan sarkarak fıtık oluşturabilir.
Hidrosel, testisi saran zarlarla sınırlı kalmışsa buna testiküler hidrosel, testis kordu boyunca kistik bir yapı şeklinde sınırlı ise kord hidroseli veya kordon kisti olarak adlandırılır. Doğumsal hidrosel yenidoğan erkeklerin yaklaşık yüzde 6′sında görülür. Yenidoğan hidrosellerinin birçoğu doğumsaldır ancak tümör, enfeksiyon veya dolaşım bozukluklarının bu dönemde hidrosele neden olabileceği unutulmamalıdır.
Sekonder Hidrosel (Edinsel, Erişkin)
Erişkin erkeklerin yaklaşık % 1’inde ve genellikle 40 yaşın üzerinde görülür. Erişkin erkeklerde ve daha yaşlılarda skrotumun maruz kaldığı travma, testis ve eklerinin iltihabi hastalıkları, testis tümörleri, varikosel ameliyatları ve radyoterapi sonrası gibi nedenler ile hidrosel oluşabilir.
Böbrek nakli olan hastaların yüzde 70′inde tek taraflı hidrosel oluşur. Testis torsiyonu (testisin kendi etrafında aniden dönmesi), yüzde 20 hastada reaktif hidrosele neden olabilir ve acil müdahale gerektiren testis torsiyonunu maskeleyebilir.
Belirtileri
Hidrosel tanısı hikaye ve fizik muayene ile kolayca konulabilir. Birçok hidrosel hiçbir şikayete neden olmaz (ağrısızdır), hastaların hekime başvurusu genellikle testis torbasında ağrısız şişlik nedeni ile olmaktadır. Baskı nedeniyle testiste belli bir beslenme bozukluğu oluşabilir.
Hidroselin gelişimi yavaş ve sinsidir. Hasta erbezi torbasında ağrısız, ama bir ağırlık duygusu veren, ilerleyici nitelikte bir büyüme saptar. Erbezi torbasındaki şişliğin bir tarafından cep feneri tutularak bakıldığında, içindeki sıvının saydam olması nedeniyle testis ve epididime ait karaltılar görülür.
Bu tipik bir belirtidir ve — Transilüminasyon Testi — olarak adlandırılır.
Ayrıca kitlenin elle yoklanmasında ağrı olmaz. Erbezi torbasının derisi gergin, ama normaldir. Genellikle acısız bir veya iki torbadaki şişlik en önemli belirtisidir. Uzun sürdüğünde yürüme kusuru ve estetik görünüm bozukluğu ortaya çıkar. Hasta testis torbasında ağırlık, dolgunluk hissedebilir.
Nadiren kasık bölgesinde hafif rahatsızlık hissi ve bel bölgesine vuran ağrıdan rahatsızlık duyabilirler. Ağrı genellikle olmaz eğer varsa beraberindeki akut epididim enfeksiyonu nedeni ile olabilir. Konjenital hidroselde, testis torbasındaki şişliğin sabahları kaybolup, günün ilerleyen saatlerinde belirginleşmesi tipiktir. Ateş, titreme, bulantı, kusma basit hidrosellerde genellikle görülmez.
Testis torbası muayenesinde, hidrosel testisin üst ön kısmında yerleşimli olarak izlenir. Yüzde 7–10 iki taraflıdır. Özellikle sağ taraftaki hidroseller genellikle kasık fıtığı ile birliktedir. Eğer enfeksiyon yoksa testis torbasında kızarıklık veya renk değişikliği yoktur. Testis torbasına karanlık bir odada ışık tutulduğu zaman şişkinlik sebebi hidrosel ise ışığı geçirir buna transülliminasyon denir.
Konjenital hidroselde ise şişlik, çocuk ayağa kalktığında veya ağladığında belirginleşirken, muayene sırasında veya yattığında kaybolur. İnguinal-skrotal ultrasonografi, teşhisi doğrulamak için yapılabilir, testis ve eklerindeki anormallikler (özellikle testis tümörleri), Kompleks kistik kitleler, spermatosel, veya birlikte fıtık — Kasık fıtığı — olup olmadığını göstermede etkindir. Testis renkli Doppler ultrasonografisi, testisteki kan akımını göstermede kullanılır ve özellikle testis torsiyonundan şüpheleniliyorsa mutlak yapılmalıdır.
Fizik muayenede hastanın öksürtülmesi, ıkındırılması ile kasıkta kabaran bir şişlik görülebilir. Kasıkta şişlik şikâyeti ile gelen bazı hastalarda muayene anında fıtık tespit edilemeyebilir. Hekim tarafından yapılan ultrasonografi, var olan bir fıtığı rahatlıkla tanımlayabilir.
Tedavisi
Hidrosel genellikle — tehlike yaratmaz — ve bazı durumlarda kendiliğinden kaybolabilir. Tedavide iğne ile sıvının boşaltılması veya ameliyat seçenekleri uygulanır. Eskiden hidrosel sıvısının enjektörle alınmasından sonra, boşluğa tentürdiyot gibi tahriş edici ya da sklorizan (sertleştirici) çözeltiler şırınga edilirdi. Ama bu girişimler sonuçsuz kalır, belli bir süre sonra sıvı yeniden toplanırdı.
Geçici olarak iğneyle girip içindeki sıvının boşaltılması (PERKÜTAN ASPİRASYON — Ponksiyon) kısa sürede tekrarlamaya eğilimli olduğundan ve ilerideki operasyonda yapışıklıklara neden olacağından baş vurulmaması gereken bir yöntemdir.
Günümüzde hidroselde uygulanan başlıca tedavi cerrahidir ve tunika vajinalisin (sancı zarı) çıkarılmasına dayanır. Bu basit, komplikasyondan uzak ve güvenli bir yöntemdir. Cerrahi girişim. sancı zarın geniş biçimde çıkarılmasıyla gerçekleştirilir. Bunun için sancı zarın dış katmanı kesilerek çıkarılır; kesilen yerin iki kenarı birleştirilir ya da sıvı üreten kısım dışa gelmek üzere ters çevrilerek dikilir. Böylece zar ortadan kaldırılmış olur.
Çocuklarda — kendiliğinden kaybolma olasılığı yüksek olduğundan 1 yaşından önce ameliyat önerilmez. Hidroselle birlikte fıtık varsa, ağrı çoksa acil ameliyat edilmesi gerekebilir. Ameliyat ehil ellerde basit bir operasyondur. Ameliyattan sonraki 24 saatlik sürede torbalara buz konulması gerekebilir.
Hidrosel ameliyatı süresi işlemin türüne, cerraha tecrübesine ve hastaya bağlı değişkenlik göstermekle birlikte genellikle 30–60 dakika arasındadır. Ameliyat sonrası torbaya şişliği azaltmak (drenaj) için bir hortum (dren) yerleştirilir ve 24-48 saat sonra alınır ve hasta taburcu edilir. Ortalama hastanede kalış süresi 1-2 gündür.
Yararlanan Kaynak: Op. Dr. Ertan Beyatlı - ertanbeyatli.com